SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

NİKAH BAHSİ

<< 1408 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

33 - (1408) حدثنا عبدالله بن مسلمة القعنبي. حدثنا مالك عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 "لا يجمع بين المرأة وعمتها، ولا  بين المرأة وخالتها".

 

{33}

Bize Abdullah b. Meslemete'I-Ka'nebi rivayet etti. (Dediki): Bize Mâlik, Ebu'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebu Hureyre şöyle demiş: ResuluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)

 

«Bir kadınla halası ve yine bir kadınla teyzesi bir nikâh altında toplanamaz» buyurdular.

 

 

34 - (1408) وحدثنا محمد بن رمح بن المهاجر. أخبرنا الليث عن يزيد بن أبي حبيب، عن عراك بن مالك، عن أبي هريرة ؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن أربع نسوة، أن يجمع بينهن: المرأة وعمتها، والمرأة وخالتها.

 

{34}

Bize Muhammed b. Rumh b. EI-Muhâcir rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, Yezîd b. Ebî Habîb'den, o da Irak b. Maik'den, o da Ebu Hureyre'den naklen haber verdi ki,

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dört kadının bir nikâh altında toplanmasını (yâni) bir kadınla onun halasını ve yine bir kadınla onun teyzesini beraberce nikâh etmeyi nehiy buyurmuş.

 

 

35 - (1407) وحدثنا عبدالله بن مسلمة بن قعنب. حدثنا عبدالرحمن بن عبدالعزيز (قال: ابن مسلمة مدني من الأنصار من ولد أبي أمامة بن سهل بن حنيف) عن ابن شهاب، عن قبيصة بن ذؤيب، عن أبي هريرة. قال: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول:

 "لا تنكح العمة على بنت الأخ، ولا  ابنة الأخت على الخالة".

 

{35}

Bize Abdullah b. Meslemete'bni Ka'neb rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman b. Abdilazîz rivayet etti. (Müslim der ki, îbni Mesleme, Ebu Umâmete'bni Sehl b. Huneyfin neslinden Medîneli bir Ensârîdir.) o da ibni Şihâb'dan, o da Kabîsatü'bnu Züeyb'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebu Hureyre şöyle demiş: Ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i:

 

«Hala kardeş kızı üzerine, kız kardeş kızı da teyze üzerine nikâh edilemez.» buyururken işittim.

 

 

36 - (1408) وحدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس عن ابن شهاب.

أخبرني قبيصة بن ذؤيب الكعبي ؛ أنه سمع أبا هريرة يقول:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم أن يجمع الرجل بين المرأة وعمتها، وبين المرأة وخالتها. قال ابن شهاب: فنرى خالة أبيها وعمة أبيها بتلك المنزلة.

 

{36}

Bana Harmeletü'bnu Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize ibni Vehb haber verdi.  (Dediki): Bana Yunus, ibni Şîhâb'dan naklen habeı verdi. (Demişki): Bana Kabîsatü'bnu Züeyb el-Kâ'bî haber verdi. Kendisi Ebu Hureyre'yi şöyle derken işitmiş :

 

«Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) erkeğin bir kadınla onun halasını ve bîr kadınla onun teyzesini bîr nikâh altında toplamasını yasak etti.»

 

îbni Şihab: «Biz kadının babasının teyzesi île babasının halasını da aynı hükümde olduğunu zannediyoruz.» demiş.

 

 

37 - (1408) وحدثني أبو معن الرقاشي. حدثنا خالد بن الحارث. حدثنا هشام عن يحيى ؛ أنه كتب إليه عن أبي سلمة، عن أبي هريرة، قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 "لا تنكح المرأة على عمتها ولا  على خالتها".

 

{37}

Bana Ebu Ma'n Er-Rakâşî rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid b. Haris rivayet etti. (Dediki): Bize Hişam Yahya'dan naklen rivayet etti ki, Yahya kendisine Ebu Seleme'den, o da Ebu Hureyre'den naklen yazmış. Ebu Hureyre şöyle demiş:

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

«Bir kadın halasının ve teyzesinin üzerine nikah edilemez» buyurdular.

 

 

(1408) وحدثني إسحاق بن منصور. حدثنا عبيدالله بن موسى عن شيبان، عن يحيى. حدثني أبو سلمة ؛ أنه سمع أبا هريرة يقول: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم. بمثله.

 

{…}

Bana îshak b. Mensur rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah b. Musa, Şeyban'dan, o da Yahya'dan naklen rivayet eyledi. (Demişki): Bana Ebu Seleme rivayet etti. Kendisi Ebu Hureyre'yi: «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu» derken işitmiş. Râvî bu hadîsi yukardaki hadîs gibi rivayet etmiştir.

 

 

38 - (1408) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا أبو أسامة عن هشام، عن محمد بن سيرين، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال:

 "لا يخطب الرجل على خطبة أخيه. ولا  يسوم على سوم أخيه. ولا  تنكح المرأة على عمتها ولا  على خالتها. ولا  تسأل المرأة طلاق أختها لتكتفئ صحفتها. ولتنكح. فإنما لها ما كتب الله لها".

 

{38}

Bize Ebu Bekir b. Ebi Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu Usâme, Hişam'dan, o da Muhammed b. Sîrîn'den, o da Ebu Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet eyledi. Efendimiz :

 

«Bir adam din kardeşinin dünürlüğünün üzerine dünür göndermez. Dîn kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlığa girişmez; kadın halasının ve teyzesinin üzerine nikâh edilemez. Kadın kız kardeşinin kabını boşaltmak için onun boşanmasını isteyemez. Kadın isteyene varmalıdır. Onun nasibi ancak Allah'ın kendisine takdir ettiği şeydir.»  buyurmuşlar.

 

 

39 - (1408) وحدثني محرز بن عون بن أبي عون. حدثنا علي بن مسهر عن داود بن أبي هند، عن ابن سيرين، عن أبي هريرة قال:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم أن تنكح المرأة على عمتها أو خالتها. أو أن تسأل المرأة طلاق أختها لتكتفيء ما في صحفتها  فإن الله عز وجل رازقها.

 

{39}

Bana Muhriz b. Avn b. Ebî Avn rivayet etti. (Dediki): Bize Aliyyü'bnü Müshir, Davud b. Ebî Hind'den, o da ibni Sîrîn'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet eyledi. Ebu Hureyre şöyle demiş :

 

«Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadının halası veya teyzesinin üzerine nikâh edilmesini yahud kadının kız kardeşinin kabında olanı boşaltmak için onun boşanmasını istemesini yasak etti. Zîra Allah (Azze ve Celle) onun rızkını verir.»

 

 

40 - (1408) حدثنا محمد بن المثنى وابن بشار وأبو بكر بن نافع. (واللفظ لابن المثنى وابن نافع) قالوا: أخبرنا ابن أبي عدي عن شعبة، عن عمرو بن دينار، عن أبي سلمة، عن أبي هريرة ؛ قال:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم أن يجمع بين المرأة وعمتها، وبين المرأة وخالتها.

 

{40}

Bize Muhammed b. el-Müsennâ ile ibni Beşşâr ve Ebu Bekr b. Nâfi' rivayet ettiler. Lâfız ibnî'l-Müsennâ ile ibni Nâfi'indir. (Dedilerki): Bize ibni Ebu Adiyy, Şu'be'den, o da Amr b. Dinar'dan, o da Ebu Seleme'den, o da Ebu Hureyre'den naklen haber verdi. Ebu Hureyre şöyle demiş :

 

«Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir kadınla halasının ve bir kadınla teyzesinin bir nikâh altında toplanmasını yasak etti.»

 

 

(1408) وحدثني محمد بن حاتم. حدثنا شبابة. حدثنا ورقاء عن عمرو بن دينار، بهذا الإسناد، مثله.

 (5) باب تحريم نكاح المحرم، وكراهة خطبه

 

{…}

Bana Muhammed b. Hatim rivayet eti. (Dediki): Bize Şebâte rivayet etti. (Dediki); Bize Verkaa', Amr b. Dinar'dan bu isnâdla bu hadîsin mislini rivayet eyledi.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhâri ile Ebu Davud, Tirmizî, Hz. Ebu Hureyre'den diğer Kütübü Sitte sahibleri ibni Abbâs ile Câbir (Radiyallahu anh)'dan rivayet etmişlerdir. Tirmizî onu tahric ettikten sonra: «ibni Abbâs ve Ebu Hureyre hadîsi sahîhdir.» demiş. Bu babda ibni Ömer, Ali, Abdullah b. Amr, Ebu Saîd, Ebu Ümâme, Câbir, Âişe, Ebu Musa ve Semuratu'bnu Cündeb Hazerâtından da hadîsler rivayet edildiğini söylemiştir. Bunların bâzılarını imamı Ahmed, îbni Ebî Şeybe, ibni Mâce, Buhârî ve Taberâni tahric etmişlerdir.

 

ibni Abdilberr bazı hadîs ulemâsının bu hadîs hakkında: «Ebu Hureyre rivayetinden başka müsned olarak bunu kimse nakîetmemiştir.» dediğini nakletmişse de hadîsin Hz. Ebu Hureyre rivayetinden başka biri ibni Abbâs diğeri Câbir (Radiyallahu anh)'dan olmak üzere iki müsned rivayeti daha vardır. ibni Abbâs rivayetini Tirmizî tahric etmiş ve hasen sahih olduğunu söylemiştir. Hz. Câbir rivayeti Buhâri'dedir. Bu hadîsin diğer bir rivayetini de sahih şartıyla Hz. Câbir'den Nesâî tahric etmiştir. Ancak râvileri arasında müdellis bulunduğu için ihticâca elverişli görülmemiştir.

 

«Erkek kardeşinin dünürlüğü üzere dünür göndermez; onun pazarlığı üzerine pazarlığa da girişmez.» bu cümlelerin lâfızları her nekadar haberce de maksad bu işlerden nehîdir. Haber cümlesi nehi hususunda daha baliğdir. Çünkü yasak edilen bir şeye bâzan fiilen muhalefet edenler olur. Fakat şârih hazretlerinin verdiği bir haberin hilafı asla vaki olamaz. Bu cümleler: «Mezkur nehiy için yüzde yüz vücub ifade eden haber muamelesi yapın» takdirindedir.

 

Pazarlık üzerine pazarlıkdan murad tam alışveriş biterken araya girerek fiyatı arttırmaktır. Anlaşmayı bozduğu için bu hareket yasaktır Fakat satıcı malını müşteriye arz ettikden sonra henüz anlaşmaya yaklaşmadan başka bir müşterinin araya girerek o mal'a fazla fiyat vermesinde bir beis yoktur.

 

«Kadın kız kardeşinin kabını boşaltmak için onun boşanmasını isteyemez» cümlesinden murâd yabancı bir kadının bir erkeğe karısını boşattırarak onunla kendisi evlenmek ve o kadının nafaka vesaire gibi şeylerinden kendisi istifade etmek istemektir. Bu mânâ «kabını boşaltmak» tabiriyle ifade olunmuştur.

 

Kız kardeşten murâd; kendinden başka kadınlardır. Neseben kız kardeşi olmakla dînen kız kardeşi yâhud kâfir bir kadın arasında bu hususta fark yoktur.

 

ibni Esîr: «Bu söz kadının ortağını boşatmak istediği vakit onun hakkını kendine verdirmek istemesi hususunda bir temsildir» diyor. Hâsılı bir kadının kendisi varmak için erkeğe karısını boşama teklifinde bulunması yasak'tır. Nitekim hadîsin sonunda :

 

«Kadın kendi isteyeniyle evlensin. Çünkü onun nasibi ancak Allah'ın takdir ettiği şeydir.» buyurulmuştur.